SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU
Yaşlı Bakımı (Türkçe)
YAŞLI BAKIMI PROGRAMI - ŞÖLEN GİBİ BAYRAMLARDAN YALNIZLIĞA
Neredeyse her kuşaktan insanların söylediği klişe bir sözdür “nerede o eski bayramlar!”… Zaman ilerledikçe, galiba bayramları daha kötü kutluyoruz. Ve sonra kendi yaptığımızdan hayıflanıp eskiyi özlüyoruz. Bu özlemi en çok da yaşlılarımız hissediyor. Evinde yalnız olan, evlatlarından uzakta olan, huzurevinde olup evini, çocuklarını, komşularını özleyen ve belki de bu hayatta kimsesi olmayan yaşlılarımız. Meşakkatli iş hayatımızın içinde, tatil yapma ihtiyacımız doruktayken onları anlamamız belki zor. 82 yaşındaki Melahat Hanım’ın anlattıkları, yaşlılarla empati yapmamız konusunda yardımcı olabilir belki bize.
“Yılını tam olarak hatırlamıyorum. 1980’lerde bir bayramdı. Sezai Bey, eşim, bayramdan birkaç gün önce gazetede gördüğü bir reklamdan bahsediyordu. Şöyleydi reklam: Kuşadası’nda 5 yıldızlı otelde bayram tatilinizi geçirmeniz için son indirim. ‘Deli mi bunlar! Bayramda otele neden gidilsin’ diyip kendi aramızda çok gülmüştük. İşler vardı çünkü, gidilmezdi. Komşular ziyaret edilecekti… Kurban kesilip dağıtılacaktı… Komşu çocukları gelecekti… Misafirler ağırlanacaktı… Karşı komşumuz Sami Bey’in babası 1.5 ay önce vefat etmişti. Yani onların yas bayramıydı ve bayramda onlara mutlaka gidilecekti. Yoksa çok ayıp olurdu. Yani bayram geliyordu ve bu otel reklamı çok saçmaydı. Bayramda gidilemezdi. Sezai Bey’le böyle düşünmüş olmamız size garip geliyor biliyorum. Gençler için bayram demek, tatile gitmek demek şimdilerde. Özellikle böyle uzun tatillerde, mutlaka tatil yerlerine gitmek istiyor çocuklar. Bu da bize garip geliyor! Alışmamışız buna. Biz bayramdan önce komşularla toplanır baklava açardık. Yaprak sarması, biber dolması yapardık. Cümbüştü, bir şölendi bayram dolmaları. Komşu çocukları için misafirinkinden ayrı olarak renkli şeker alırdım. Şimdi bizim gelin bayram hazırlığı olarak bavul topluyor. Tatile gidiyorlar çoğu bayram. Ben yine bayram hazırlıklarımı yapıyorum. Baklava açamıyorum tabii. Yaşım 82 oldu. Onu hazır alıyorum. “Oğlum gelmezse kızım gelir” diyerek dolmaları, yemekleri hazırlıyorum. Her bayram sabahı erkenden hazırlanıp bekliyoruz. Ama gelmiyorlar epeydir bayramlarda. Tatile gidiyorlar. Gitmelerine kızarız diye son ana kadar da söylemiyorlar. Sezai Bey çok üzülüyor. Ona belli etmemeye çalışsam da ben de üzülüyorum. Size de zor gelmez mi her bayram artan dolmaları, yemekleri dökmek. Torunlara hazırlanan harçlıkları verememek… Böyle bilmeyiz biz bayramları. Eski zamanları, insanların o sıcaklığını samimiyetini özlememek mümkün mü? İki senedir alt katımızda genç bir çift oturuyor. Onlar bile hiç gelip bayramımızı kutlamadı. Yani komşuluk da kalmadı. Kapı zili hiç çalmıyor. Çok sessiz artık bayramlar. Bir koltukta ben, diğerinde Sezai Bey öylece oturup sessizce kahvemizi içiyoruz. Hüzünlü oluyor tabii. El öpenimiz olmayınca buruk geçiyor bayram. Durup eve bakıyorum. Otelden daha kötü olamaz diye düşünüyorum. Lakin çocuklar oteli tercih ediyor, napalım. Bizi yaşlanınca anlarlar!”
Biz onları hayatımızdan, toplumdan ötelesek de yaşlılık hayatın zirvesidir. Arkada bırakılan birçok deneyimin gücüyle hayata kuşbakışı bakabilmektir. Onları anlamak için kendi zirvemize çıkmayı beklemeyelim. Çünkü biz anladığımızda onlar yanımızda olmayacaklar! “Nerede o eski bayramlar” demeyeceğiniz bir bayram organizasyonu yapabilmeniz dileğiyle!
Öğr.Gör.Ufuk Demirel
HABER |TÜM HABERLER
SADECE YAŞ DEĞİL SAĞLIKLI YAŞ AL
Giderek yaşlanan dünyada yaşlı sağlığının önemini anlamak ve artan yaşla birlikte biyopsikososyal değişikliklere yönelik sunulan hizmet olanaklarını çeşitlendirip sürekli hale getirmek en
Yaşlılarda Ağız ve Diş Sağlığı
Yaşlanmayla birlikte artan diş kayıplarına ve diş sorunlarına dikkat çekmek ve ileri yaş bireylerde ağız ve diş sağlığının sürdürebilmesini sağlamak amacıyla “Türk
YAŞLILARDA COVID19 SÖYLEŞİLERİ
İzmir Ekonomi Üniversitesi Yaşlı Bakımı Programı olarak tüm dünyayı etkisi altına alan Covid 19 pandemisinin özellikle yaşlı bireyler üzerinde yol açtığı fiziksel