Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu
ÖZEL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ
Okulumuz bünyesinde Çocuk Gelişimi programında görev yapmakta olan Öğr. Gör. Ezgi ORAL'ın Sözcü gazetesinde 01.09.2015 tarihinde çıkan yazısı aşağıda sunulmuştur.
"Okula başladığında görsel, işitsel, zihinsel, duygusal, davranışsal ve sosyal yönden belirgin bir problemi olmayan her çocuğun, okul yaşantısında başarılı olacağı düşünülür. Belirgin bir problemi olmadığı halde okul başarısızlığı yaşayan pek çok çocuk da vardır. Özellikle öğrenme ile ilgili sıkıntılar okul başarısını etkileyen en önemli faktörlerden biridir.
Öğrenme güçlükleri bireyin bilgi kazanırken güçlüğe uğramasıyla ortaya çıkan sorunlardır. Öğrenme güçlüğünde erken tanı çok önemlidir. Öğrenme güçlüğü yaşayan birçok çocuk, erken müdahale şansı yakalayabilirse, olası olumsuzluklar en aza indirgenecektir. Fakat ülkemizde zaman zaman eğitimcilerin ve doktorların yanlış yönlendirmeleri veya ailelerin çocuğun farklılığını gözden kaçırmaları ya da göz ardı etmeleri nedeniyle tanı gecikmektedir. Bu durum da çocuğun okul başarısını etkilemektedir. Kendisini yetersiz hisseden birey okuldan soğumaktadır. Ayrıca bireyin yeteneği ve ilgisi olan alanlar da keşfedilemediğinden körelmektedir. Öğrenme güçlüğü bireylerin gelecekle ilgili hedeflerini, performanslarını, yaşam kalitelerini önemli düzeyde etkilemektedir.
Çocuğun akademik hayatı ilkokula başlamasıyla birlikte başlar ve uzun yıllar devam eder. İlkokula başlayan çocuğun akademik başarısını okula hazır oluşu ve akademik olgunluğu etkilemektedir. Bu hazır oluş ve olgunluk sürecindeki başarının ya da başarısızlığın temeli okul öncesi döneme dayanmaktadır. O nedenle erken dönemde çocuğu iyi tanımak ve gerekli desteği sağlamak gerekir. Akademik hayattaki başarısızlığın birçok nedeni olabilir. Erken dönemde çocuğun desteğe ihtiyaç duyduğu alanlar belirlenip desteklenmezse akademik başarısızlık çocuğun bütün hayatını etkiler. Çocuğun desteğe ihtiyacı olduğu alanların yanında ilgisinin ve yeteneğinin olduğu alanların da keşfedilip desteklenmesi gerekmektedir. Çocuğun okula ilk başladığında edindiği izlenimler ileriki yıllarda da onun okul hayatını etkiler. Çocuğun okula karşı olumlu tutum ve yaklaşım içerisinde olmasını ve bu sayede öğrenmesini sağlayacak ilk kişiler ebeveynler ve öğretmenlerdir.
Özel öğrenme güçlüğü bireyin zekasının normal ya da normalin üzerinde olmasına karşın, konuşma, dinleme, okuma, yazma, matematik ve akıl yürütme yeteneklerinin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli derecede güçlüklerle kendini gösteren bir problemdir.
Son derece yetenekli ve zeki oldukları halde, bireylerin neden sınıfın gerisinde kaldığı, neden hala okuma ya da yazmayı öğrenemediği, neden ödev yapmak istemediğini anlamlandırmak aileyi ve eğitimciyi zorlayabilmektedir. Özel öğrenme güçlüğü olan çocuklar, normal gelişim gösteren akranlarıyla aynı sınıflarda kaynaştırma eğitimi alabilirler. Fakat bu eğitimin başarılı olabilmesi için eğitimcilerin, ailelerin ve yöneticilerin bu alan ile ilgili yeterli bilgi sahibi olması gerekmektedir. Özel öğrenme güçlüğü olan bireylerin yaşadığı en büyük sıkıntılardan biri de anlaşılamamaktır. Çocukların sadece başarısız olduğu alanları görmek yerine ilgi ve yeteneklerinin olduğu alanları da görmek ve desteklemek gerekmektedir.
Yaşanan sorunlar özgül öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların okulda başarılı olmasına engel olur. Bu durumun fark edilememesi ile birlikte çocuk, aile ya da öğretmen başarısızlıktan sorumlu tutulur. Bu sorunu yaşayan aileler kendilerini çaresiz ve suçlu hissetmektedir. Akademik hayatta zorlanan, kendini yaşıtlarından farklı hisseden, anne baba ve öğretmenleri ile ilişkileri bozulan çocuklar davranış problemleri göstermeye başlamaya, kaygı ve depresyon yaşamaya başlayabilirler. Özgüvenleri sarsılan çocuklar kendini ifade edemeyen ve sürekli başarısızlık duygusu yaşayan çocuklar haline gelirler. Bu sorunları yaşayan çocuklar zaman içerisinde okuldan soğumakta ve okula gitmek istememektedir.
Özel Öğrenme Bozukluğu 3 gruba ayrılmaktadır. Bunlar; okuma bozukluğu (Disleksi), yazılı anlatım bozukluğu (Disgrafi), sayısal (matematik) bozukluğu (Diskalkuli)’dir.
Özel Öğrenme Güçlüğü Belirtileri
- Zeka düzeyleri normal ya da normalin üzerindedir.
- Hiperaktiftirler, el ve ayakları devamlı kıpırdar, yerlerinde oturamazlar.
- Günlük işleri başlatma ve sürdürmede güçlükler çekerler.
- Dikkatleri kısa sürelidir, kolayca dağılır. Konsantre olmakta güçlük yaşarlar.
- Motor koordinasyonları zayıftır. Sakarlık beceriksizlik görülür. El-kol koordinasyonları zayıftır.
- Görsel ayrımlaştırma yetenekleri zayıftır.
- İşitsel ayrımlaştırmada güçlük çekerler, bazı harfleri karıştırırlar.
- Kavram kazanımıyla ilgili güçlükler yaşarlar.
- Yönergeleri unuturlar, dinlemiyor gibi görünürler. İşitsel hafızaları zayıftır.
- Dil gelişimi bir kısmında gecikmiştir. Gramer güçlükleri vardır. Kendilerini ifadeleri yetersizdir. Dağınıktırlar ve zamanı iyi kullanamazlar.
- Mekanda yönelme, pozisyonu algılamada zorluk çekerler (top yakalama, ip atlama). Yön bulmakta zorluk çekerler. Sağ-sol ayırt edemezler. Mesafe ve ölçümlerde zorlanırlar.
- Zamanı karıştırırlar. (Önce-sonra, dün-bugün, şimdi-sonra) Saati zor öğrenirler. Sıralama yapmada başarısızdırlar.
- Düşünmeden davranırlar, acelecidirler. Engellenince ani tepki gösterirler, öfke nöbetleri geçirirler. Sosyal rekabet duygusu yaşının altındadır. Arkadaşlarıyla geçinemezler. Değişikliğe zor uyum sağlarlar. İletişim bozukluğu sıktır. Duygulanım değişikliği görülür. Benlik saygısı düşüktür. Davranış bozukluğu görülür.
- Okumayı sökememe, yavaş, hatalı okuma, yazı bozuklukları, ters ayna hayali yazma.
- Haftanın günlerini, sayıları öğrenmekte güçlükler yaşarlar.
Öğrenme bozukluğu olan çocuk ve gençler saydığımız bu belirtilerin tümünü taşımayabilirler. Her biri farklı sayıda, farklı yoğunlukta bu belirtileri gösterebilirler.
Tanı ve Müdahale
Çeşitli genetik ve çevresel etmenler özel öğrenme güçlüğüne sebep olabilmektedir.
Özgül öğrenme bozukluğu tanısı koymak için ayrıntılı ve uzun süren değerlendirmeler yapmak gerekmektedir. Günümüzde öğrenme bozukluğunun tedavisinde ilaçların etkili olmadığı görülmüştür bu nedenle de yapılacak bu değerlendirmeler büyük önem taşımaktadır.
Değerlendirme psikiyatrik, tıbbi, psiko-pedagojik ve ailenin değerlendirilmesi şeklinde dört grupta incelenir. Özellikle psiko-pedagojik inceleme sonuçları, bireyin hem yetersiz hem de güçlü olduğu alanları ortaya çıkarır. Bu sayede bireyi tanımış, ilgi ve ihtiyaçlarına uygun şekilde desteklemiş oluruz.
Öğrenme bozukluğu olan vakalarla Ülkemizde yapılan bir araştırmada yalnızca %6,6 oranında doğru tanı konulduğu, %16,7’sine “normal” denildiği, diğerlerine de maalesef yanlış tanılar konulduğu belirlenmiştir. Öğrenme bozuklukları ile ilgili yapılan araştırmalar kısıtlı olduğu için kesin görülme sıklığı bilinmemekle birlikte %8 oranında öğrenme güçlüğüne sahip birey olduğu bilinmektedir.
Sorun yaşanan bütün guruplarda olduğu gibi özel öğrenme güçlüğümde de erken tanı son derece önem taşımaktadır. Özellikle okul öncesi dönemdeki çocukların dikkatle izlenmesi ve gözlenmesi gerekmektedir. Çünkü bu gruptaki çocuklar risk grubunu oluştururlar ve erken tanı ile akademik hayata daha iyi bir başlangıç yapabilirler. Ancak özel öğrenme güçlüğü genellikle çocuk okula başlayınca yani akademik hayat başlayınca ortaya çıkmaktadır ya da belirlenmesi daha kolay olmaktadır. Okul öncesi dönemde de zekası normal olduğu halde konuşmada gecikme, aşırı hareketlilik, algılama sorunları, dikkatsizlik, koordinasyon zayıflığı gibi bazı durumlar bize risk durumunu işaret edebilir. Okul öncesi dönemde çocuğun iyi izlenmesi, gelişiminin takip edilmesi sadece özel öğrenme güçlüğü riski için değil ileride yaşanabilecek bütün gelişimsel risklere müdehale edebilmek için son derece önemlidir. Okul öncesi dönemin kritikliğini ve önemini unutmamak gerekir. Bu dönemde bireyin eksik yada iyi olduğu alanlar desteklenirse bireyde son derece hızlı ve istenen bir gelişim elde etmiş oluruz.
Öğrenme Bozukluğu Olan Ünlüler: Leonardo da Vinci, Edison, Einstein, Rodin, Agatha Christie, Churchill, Picasso, Walt Disney, Tom Cruise…"
İlgili Bağlantı: https://www.sozcu.com.tr/egitim/ogrenme-guclugu-okuldan-sogutuyor.html
HABER |TÜM HABERLER
SAĞLIĞIN KORUNMASI SEMİNERLERİ-1
İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Toplumsal ve Sosyal Katkı Komisyonu tarafından düzenlenen Sağlığın Korunması Seminerleri kapsamında "CİNSEL SAĞLIK" eğitimi gerçekleştirildi.
OPTICWORLD İZMİR
Bu yıl ilk kez düzenlenen OpticWorld İzmir etkinliğine 8-10 Mart tarihleri arasında Fuar İzmir ev sahipliği yaptı. İzmir Ticaret Odası, 3. Bölge
CAM FABRİKASI GEZİSİ
Optisyenlik programında öğrenim gören 21 öğrenci ve program sorumluları Öğr. Gör. Dr. Hasan DURMUŞ ile Öğr. Gör. Türkan ALKAN, İzmir’de faaliyetini sürdüren
TÜBİTAK Projeleri İçin Yol Gösterdi
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve TÜBİTAK Sağlık Bilimleri Araştırma Destek Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Prof.
BİLGİYE DAYALI DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ
İzmir Ekonomi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berna MUSAL, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO) öğretim elemanları
İZMİR SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULLARI EĞİTİM GÜNLERİ ÇALIŞTAYI
İzmir Ekonomi Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nin işbirliği ile 7 Eylül 2023 tarihinde İzmir Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulları Eğitim Günleri-I çalıştayı ev
7 Kurumu Buluşturan Çalıştay
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ), kentteki 7 yükseköğretim kurumunun katılımıyla bu yıl ilk kez düzenlenen ‘İzmir Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulları Eğitim Günleri’ çalıştayına
SEKTÖR TOPLANTILARI
Üniversitelerde aktarılan kuramsal ve uygulamalı bilgilerin sektör ile iş birliği içinde yürütülmesi öğrencilerin gelişimine olumlu katkı yaptığı açıktır. Bu nedenle okulumuz Optisyenlik